Aşağıda yer alan video Saba Tümer'in programından. Video konusu ise hocanın Saba Hanım'a kur yapması(!):
Aşağıdaki video ise Yaşar Nuri'nin, ShowTV'ye RTÜK tarafından 196 bin 207 lira ceza kesilmesine sebep olduğu konuşması:
Yine din dışı yorumlarından bir tanesi:
Sayın okurlarım, gerçi böyle şu hoca şunu dedi, bu bunu dedi diye söylemek de ne kadar gerekli bilmiyorum ama yine de farkındalık olması açısından söyleyeceğim. Fakat konunun asıl noktası nedir biliyor musunuz? Bir hocayı dinlerken, gerçekten güvenilir olup olmadığından emin olmak istiyorsanız, öncelikle hiç duyulmadık, hiç görülmedik şeyler mi söylüyor ona bakın. Bu reyting kaygısından başka birşey değildir. Maksat dikkat çekmektir. İnsanlar yeniye her zaman ilgi duyar, fakat gerçek iman sahipleri ve gerçek ilim sahipleri bunların Allah katında geçersiz olduğunu bilir. İslam, 14 yüzyıl önce ne ise, şimdi de odur. İnsanların nefisleri de 14 yüzyıl önce ne ise şimdi de odur, dolayısıyla Kuran, her çağa hitap eder, anlamasını bilene... Yoksa yeni duyulan ve görülen şeylerin çoğu bidattir. Çoğu diyorum, şu sebepten: bazı hocalar var unutulmuş hadisleri eski kitaplardan bulup bizlere aktarıyorlar, bu değildir benim anlatmaya çalıştığım. Bu olması gereken bi davranış. Benim söylemek istediğim, ne ayetlere uyan, ne sahih hadislere uyan birtakım fikirleri, farzmışçasına, hakikatmişçesine savunmaktır. İşte bunu yapan hocayı dinlemeyeceksin, onu yayınlayan kanala prim vermeyeceksin.
Değinmek istediğim ve Türk milletinin sıkça yaptığı bir konu var. Şöyle denir: Aa bak hoca güya, ama şu şu günahı yapıyor. Bakın, bi müslümanın itikatına bakılır. Amelleri kişiyi bağlar. Olabilir, onun da nefsi var, günaha girebilir. Sen onun günahını araştırıyorsun, kendin çok mu kusursuzsun, söylesene? Yatsı namazının abdestiyle sabahı mı kılıyon? Hergün hatim mi indiriyon? Kimsenin ameli kimseyi ilgilendirmez, hele ki hocaların veya din konusunda tavsiyeler verenlerin amellerini hiç araştırmayalım, çünkü bu sefer onları yanlışlarını söylemekten çekinmeye doğru itmiş oluruz. Bu sefer yanlışları ve doğruları anlatan kimse kalmaz. Lütfen bunu yapmayalım. Amel ile itikatın farkına gelince... İtikat, imanla ilgilidir, inançla ilgilidir. Mesela şunu dedin diyelim: namaz beş vakittir. Tamam eyvallah namaz beş vakit. Buraya kadar sorun yok. Bunu demek düzgün bi itikat. Amaaa... Diyelim ki sabah namazını kaçırdın. Ve herhangi bi sebeple(bu sebep çoğunlukla kendini temize çıkarmak olur) dedin ki, beş vakit değil canım aslında dört vakit. Falanca yerde okumuştum, evet dört vakit. İşte bunu dedin olmadı işte. Bu itikat bozukluğudur. Eğer beş vakit olduğunu savunup namazı kılmazsan, bu amel bozukluğudur. İşte ikisinin arasındaki fark bu. Şimdi ben size neden diyorum amele değil itikata bakın diye biliyor musunuz, çünkü itikat demek saç kökü gibidir. Saçı kessen de kök sende olduğu için çıkar yine. Ama kök gitti mi saç falan bekleme. Olay bu işte. Tabi ben şunu da iddia etmiyorum, bize itikat yeter, amel eksik olsa da olur. Tabiki bunu demiyorum, konu yanlış anlaşılmasın lütfen. Ayrıca şurası unutulmamalıdır ki, kişi başkasını eleştirirse, aynı günaha düşmeden can vermez. İnanmayan denesin görsün :)
Zekeriya Beyaz da Yaşar Nuri gibi zaten, ikisini yanyana koyun ve iki resim arasındaki 9 farkı bulun gibi birşey :) Ona değinmeyi düşünmüyorum, biraz Adnan Oktar'dan bahsetmek istiyorum. Bu Adnan Hoca'nın avukatları internette çok dolaşıyor gerçi ama biz hakikat neyse onu söyleriz. Gerçek olduğuna inandığım ne ise onu tıkır tıkır söyleyeceksin. Efendim, Youtube'da özellikle Adnan Hoca'yla dalga geçilen videolar silinmiştir, bu adam bu gücü nereden bulmaktadır? Koskoca Youtube'a nasıl söz geçiriliyor, orası ayrı meseledir. Her neyse, Allah'ın herşeyden üstündür diyelim, o öyle kalsın. Sayın okurlarım, Adnan Hoca ilk çıktığı zamanlarda benim de favorilerimden bir tanesiydi. Özellikle evrim teorisi hakkında arkadaşlarıma tartışma esnasında hep üstün gelirdim bu sayede. Fakat sonra ne olduysa, bu kişi kendini mesih ilan etti dolaylı yoldan, ve dayandırdığı kanıtlar da zayıftı. Aynı zamanda Atatürk'ün olumsuz yanlarından bahsetmemesi de hoşuma gitmedi. Arkadaşlar bi kere şu var, sen alemin karısını kızını öyle suratlarını 500 gram boyaya bulandırıp çıkaramazsın. Ha diyelim çıkardın, o zaman bunu İslami gibi gösteremezsin. Bakın, "inşallah" ve "maşallah" kelimeleri aslında ne kadar mübarek ne kadar anlamlı sözler. Fakat hocanın sayesinde birçok cahil tarafından alay konusu olmuştur, espri malzemesi olmuştur. Şimdi diyeceksiniz ki, cahil adam espri yapmaya niyeti varsa her halükarda malzeme buluyor zaten, öyle değil o iş kardeşim. Önemli olan sebep olmamak. Çünkü sebep olan yapan gibidir. Vebal altındadır. İslamiyet haşa kesinlikle dalga geçilecek bir din asla değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. Çünkü Rabbimizin sözü var, kutsal kitabımızı ahirete kadar koruyacağını beyan ediyor. Hangi kitap 14 asır aynen korunabilmiştir söyler misiniz? Aslında var ya sadece bu bile tek başına benim inanma sebebim olarak yetiyor da artıyor bile. Elhamdülillah. Adnan Hoca doğruları yanlışlarla birlikte insanlara sunan bir kişiliktir, dolayısıyla doğruları alıp, yanlışları görmezden gelmekte fayda var diye düşünüyorum. Bunu yanlış hatırlamıyorsam daha önceki yazılarımın birinde de söyledim, insanlar doğruların cazibesine kapılıp yanlışları da savunur hale geliyorlar diye. Uyanık olalım okurlarım.
Adnan Hoca meselesi böyleydi. Gelelim Gülen Cemaatine. Kısaca cemaat diycem, günlük hayatta öyle kullanırım. Yanlış anlaşılma olmasın. Okurlarım, benim cemaatte 7 senem geçti. Hayatımda tanıyabileceğim en iyi insanları da burada tanıdım, en şerefsizleri de. O yüzden asla cemaat kötüdür veya iyidir diye bi yargıda bulunamam, çünkü yinyang gibi iç içe geçmiş herşey artık. İyisi de var kötüsü de var. Neden ayrıldığıma gelince, artık şerri hayrını geçmişti diye karar verdim ve bu düşünceyle ayrıldım. Hiç pişman da değilim. Çünkü eski tadı yoktu artık. Günden güne de iyice tadını yitiriyor. Hocaefendinin dediği gibi hey gidi günler durumuna düşüyorlar. Her geçen gün bir önceki günü arar hale geliyorsunuz. Sırf Allah rızası için fedakarlık etmeyi ben bu cemaatte öğrendim. Aynı zamanda insanlara parası için değer verildiğini, cemaate sözle veya fiili destek olduğu için değer verildiğini de burda gördüm. İşte o yönden rahatsızdım. Bunların dinimizde yeri yoktu. Bi de durmadan hizmet hizmet demeleri iyice canımı sıkıyordu, tamam hizmet de, neye hizmet kime hizmet kardeşim? Aynı zamanda şu da var, ben Risale-i Nurları çok severim, Allah razı olsun sebep olan tüm abilerden ablalardan. Fakat cemaatte artık pek okunmuyordu, gerekçesiyse "anlaşılır" olmamasıydı. Valla işine gelen anlar. Siz değil misiniz üniversitede ne kazık bölümleri okuyorsunuz da yüksek notlar alıyorsunuz? İşinize gelince ne güzel yapıyorsunuz? Zekayla falan ilgisi yok bu işin tamamen içinizden gelen istekle ilgili. Ben de başlarda anlamıyordum, ama içimden bi ses beni sürekli okumaya sevk ediyordu, ilginçtir, anlamıyor olmama rağmen zevk alıyordum, Allah'ın hikmeti. Ve inanın, gerçekten risaleleri okuduktan sonra imanım Allah'ın izniyle daha sağlam hale geldi. Mesela şuan, sadık bi okuyucu olmayışıma rağmen, kimse bana gelip de İslam hakkında olumsuz bi beyan ifade edemez, ederse Allah'ın izniyle mat ederim. Evet, amellerim eksik olabilir, ben de hataları oldukça fazla olan bi kulum, ama Allah'ın izniyle itikadım sağlamdır. Elhamdülillah. Risaleleri bana sevdiren cemaatteki ablalardan biri olmuştu. Valla ne biliyim, bu cemaat çok garip. Haddinden fazla çelişki bulabilirsiniz orda. Eski samimiyet pek yok artık. Adamlar paraya bakıyor, cemaate yaptığın desteğe bakıyor, hatta bazen o desteği bile görmüyor harcıyorlar seni. Bu işler böyle işte. Cemaat değil şirket oldu artık yani anlıycanız. Bunun konumuzla ilgisi dinen yozlaşma olması. İnsanlar dini böyle algılıyorlar, dinle yeni tanışan çok insan var, ve dini cemaat öğretiyor bunlara. Siz düşünün artık gerisini, bi nesil nasıl yetişiyor. İçine ediyorlar diyorum, bi ta içine ediyorlar. Allahım, sesimi işitsin, site ziyaretçileri inşallah okursunuz, inşallah faydalı olur. Ben öyle çok bilen çok olgun biri değilim, keisnlikle değilim, ama birkaç bildiğimi de sonuna kadar savunmaya hazırım.
Sayın okurlarım, son olarak size tavsiye edeceğim birkaç şey var. Öncelikle aşağıya koyduğum videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum, çünkü yozlaşmamamız için çok güzel tespitlerde ve önerilerde bulunulmuş, Allah Cübbeli Hocamızdan razı olsun. İkinci olarak da Noel tehlikesi hakkındaki sohbetini mutlaka ama mutlaka dinlemenizi istiyorum okurlarım, çünkü yozlaşma karşıtı, özenme karşıtı, dini kimliğimizi koruma üzerine vb. konularda çok harika konuşmalar içeriyor, Rabbim faydalanmayı ve hayatımızda hakkıyla uygulamayı bizlere nasip etsin. Allah'a emanet olun hepiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder