KanalD'nin tekrar tekrar yaptığı birşey var dizilerde biliyor musunuz? Akrabalık bağları olan kişileri aynı kişiye aşık etmek... İşte bunu çok yapıyor bu kanal. Örneklerini vereceğim sayın okurlar:
Yaprak Dökümü'nde Kızkardeşler Leyla ile Necla aynı adama aşıktılar. Necla ailesini karşısına aldı, bu adama kaçtı. Birlikte yaşamaya başladılar. Umdukları mutluluğu bulamadılar. Aradan zaman geçti, bu Leyla adamdan ayrıldı, ailesine affettirmeye çalıştı falan. Sonra Leyla ile adam evlendiler, bunlar da pek mutlu oldu denemez. Bu nasıl dandik bi senaryodur? Bu diziler ve filmler neden insanları imkansız aşklara özendirir? Neden aşkın imkansız olanı daha güzeldir? Hatta insanlardan o kadar çok sapıtanı var ki, en sonunda diyor ki, aslında seni değil, imkansız oluşunu sevdim. Tövbe tövbeee... Neyse devam edelim bakalım.
İyice fenomen hale gelmişti bu Aşk-ı Memnu. Kimin eli kimin cebinde belli değildi. Akrabalar birbiriyle ilişki yaşarken resmen genetik kombinasyon yapıldı. Biraz onunla takılayım, canım sıkılınca ayrılayım biraz da ötekiyle takılayım. Behlül mesela. Adam dizinin başından itibaren birlikte olmadığı kız kalmış mıdır acaba? Öyle çok duygu sömürüsü yapıldı ki, filmin son bölümünde Bihter'in nasıl gerçekçi ağladığı haber konusu oldu birçok programa. Türkiye milleti bi dönem bunlarla yatıyor bunlarla kalkıyordu işte. Doğu'da teröristler ortalığı kana bulasın, dış borcumuz bi türlü kapanmak bilmesin, eğitim sistemimiz her geçen gün yeni çıkan yasalarla daha da beter hale getirilsin, siz de bunlarla yatın kalkın ey ülkem... Çanakkale şehitleri bu günlere gelelim bu hallere düşelim diye canlarını verdi di mi? Aferim, çok iyi gidiyorsunuz devam edin.
Keza Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de de aynı şeyi yaptılar. Mete ile Osman kardeşler aynı kıza aşıktılar. Sayın Okurlarım, bununla birlikte birşey daha dikkati celbediyor. Farkında mısınız bilemem ama bu tür dizilerin artmasıyla "aşk cinayeti" denilen vakalar da artmadı mı? Eskiden duymazdık pek böyle şeyleri... Son yıllarda oluyor bu tür cinayetler. Boşancam diyen karısını öldüren adamlar, ayrılcam diyen sevgililerini öldüren adamlar, vs. böyle devam ediyor. Gözünü sevdiğim RTÜK, işine gelince bal gibi de ceza kesmesini biliyorsun da bunları niye görmüyorsun? Allah aşkına bunların sonu ne olacak? Ne kadar lanet olası bi yozlaşmış bi hayatın içindeyiz. Ve işin daha kötüsü, bunları düzeltmek için doğru dürüst bi önlem alınmadığı için de, 10-20 sene sonra şimdiki hayatımızı da arar olcaz belki de, Allah ömür verirse tabi. Tüm bu yaşananlara aklım ermiyor, neden kimse müdahale etmiyor? Neden müdahale edenleri susturma çabası içindeyiz? Neden insanlar sistem yanlısı? Yeni yetişen nesil daha beter olacak. Dünya daha da yaşanmaz hale gelecek. Yavaş yavaş yeni dünya düzenine hazırlıyorlar. Allah aşkına tekrar tekrar diyorum ve bıkmadan diyeceğim Allah izin verdikçe, BU SİYONİST DÜZENE PRİM VERMEYİN! YOZLAŞTIRMA ÜRÜNÜ TV PROGRAMLARINI SEYRETMEYİN Kİ REYTİNG KAZANMASINLAR! Lütfen diyorum yaa, Allah aşkına ne olursunuz siyonizme dur diyelim artık. Bakın bunlar kafamıza silah dayamıyorlar, biz kuzu kuzu uyuyoruz onların lanet düzenine. Sonra da halimizden şikayet eden de biz oluyoruz. Bu ne biçim iştir yaa? Gelin biraz KanalD'nin bağlı olduğu Doğan Yayın Grubu'ndan bahsedelim.
Sedat Simavi'nin kurduğu Hürriyet Gazetesi'nin kuruluş yılı 1948'dir. İsrail'in kurulduğu yıl da 1948'dir.
Doğan Yayın Holding'in %25'ine sahip olan Axel Springer, İsrail'in en büyük destekçilerinden biridir. Yıllık karı 1 milyon Avro olup 10 binin üzerinde çalışanı vardır. Hey gidi dünya hey! Adamlar parayı parmaklarında oynatıyorlar? Bunların bu günlere gelmesine sebep bizleriz. Hadis-i şerif: "Sebep olan, yapan gibidir."
Dini her türlü biçimde kötüleyen, küçümseyen, öcü gibi korkutucu şekilde göstermeye çalışan da bunlardı. Bunların hepsini biliyoruz, peki hala daha niye bunların kanallarını seyredip onlara para kazandırıyoruz?
Bakın sayın okurlar, bugün tuzumuz kuru bi halde yaşıyor olabiliriz, fakat günün birinde bize de o ülkelerdeki gibi bomba yağdırmayacakları ne malum? Ülke olarak borç kölesi olmuşsak ve hala daha onlara para kazandırmaya devam ediyorsak, bunun aynısını bize yapmayacakları ne malum bana söyler misiniz? Sadece kanallarını izlememekle de bitmiyor iş. Sosyal paylaşım sitelerinde beğenerek, paylaşarak onların popülaritesini artırmayın. Bundan da para kazanıyorlar. Reklam paraları popülariteye bakar çünkü sayın okurlarım.
Allah aşkına artık prim vermeyin şunlara, lütfen diyorum yaa, lütfen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder